Haftada bir veya daha sık göğüs kemiği arkasında duyulan yanma hissi veya ağza kötü tadlı sıvı gelmesidir.. Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) sık rastlanan bir hastalıktır. GÖRH çok etmenli bir hastalıktır. Gastroözofageal reflüye karşı anatomik ve fonksiyonel bir bariyer vardır.
GÖR’nün belirtilerinin ortaya çıkmasını engelleyen mekanizmalarda bozukluk olması veya reflü gelişimini kolaylaştırıcı faktörlerin üstün gelmesi sonucu GÖRH oluşmaktadır. Hastaların büyük kısmında reflü atakları geçici yemek borusu alt bölgesinde bulunan bir nevi kapakçık gibi fonksiyon gören sfinkterde gevşemeler sırasında olur. Normalde gıdalar yutulduğu zaman gevşeyen ve gıdaların yemek borusundan mideye geçişini sağlayan mekanizmanın, gıda alımı olmadan olması durumu reflüde en önemli faktördür.
En önemli klinik berlirti göğüs kemiği arkasında duyulan yanma hissi ve ağza acı ekşimsi sıvı gelmesidir. Diğer belirti ve bulgular göğüs ağrısı, yutma güclüğü, ağrılı yutma, kanama gibi belirtilerdir. Kronik öksürük, ses kalınlaşması, vizing, astım ve tekrarlayan pönomoniler yemek borusu dışı belirtiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Genellikle bu belirtilerle kulak burun boğaz ve göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurulmaktadır. Teşhisde hastada göğüs kemiği arkasında duyulan yanma hisi ve ağza acı ekşimsi sıvı gelmesi asid salgısını baskılacı ilaçlarla deneme tedavisine cevap yeterlidir. Tipik GÖRH tanısı için endoskopi gerekli değildir. Barrett’s ösefagusu dediğimiz reflü hastalığının bir komplikasyonunun tanısı için gereklidir. Yemek borusunda erozyon ve ülser olarak tanımladığımız zedelenmenin saptanması ve derecelendirilmesi; cidi hastalık belirti ve bulguları olan hastalarda (disfaji, kilo kaybı, kanama, abdominal kitle gibi), teşhiste problem arzeden durumlarda (örg. atipik semptomlar), 5 yıl ve daha üzeri süren belirti ve bulguları olanlarda; başlangıç tedavisinde yetersizlik durumunda; pre-operative değerlendirme için yapılmalıdır.
Reflü Hastalığında tedavide öncelikle yaşam tarzı değişikleri düşünülmelidir. Reflüye neden olan yiyecek ve içeceklerin yasaklanması (alkol, kahve, bazı yiyecekler küçük öğünler halinde yemek yenmeli, yatmadan önce yenmemeli, yağ oranı azaltılmalıdır. Reflüye neden olan ilaçlar kesilmelidir. (teofilin ve antikolinerjikler gibi,) Yatak başı yükseltilmeli; sigara kesilmeli; vücut ağırlığı azaltılmalıdır. Reflü hastalığında en potent ilaçla başlanmalıdır. Tedavi süresi ortalama 8-12 haftadır. Reflü hastalığının tedavisinde Asid salgısını baskılayan proton pompa inhibitörleri, standart dozlarda H2 reseptör blokerlerine göre daha üstündür. Hastaların önemli bir kısmında bu ilaçlarla tedavisi belirtilerin hızlı düzelmesi ve yemek borusundaki zedelenmenin iyileşmesini sağlar. Reflü kronik bir hastalıktır ve yemek borusundaki zedelenme iyileştikten sonra ilaç bırakıldığında olguların büyük kısmında nüks gözlenmektedir. Bu nedenle reflü hastalığının çoğunda idame tedavisi gerekli olmaktadır. İdame tedavisi efektif ve güvenilirdir. İdame tedavisinde hedef, ilaca maruziyeti ve maliyeti azaltmak için hastanın yakınmasının olmadığı en düşük dozdur. İlaca alternatif cerrahi tedavi seçenekleridir. Nissen funduplikasyonu laparoskopik ve açık cerrahi olarak tercih edilen yöntemdir.